15 Aralık 2010 Çarşamba

Yedi Tahıllı Simit

Uzun zamandır buraya yazmak istediğim çok şey olsa da yazamadım; bu süre içinde canım oğlumun doğum günü oldu ve üç ayrı partiyle kutladık doğum gününü ve bu vesileyle bolca pasta börek yaptım ve fotoğraflarını ayrı ayrı çekme fırsatım hiç olmadı; artık çekilen fotoğraflardan ayrıntı yakalayabilirsem yayınlayacağım.

Ara sıra oğluma ekmeği kendim yapıyorum. Söke Un'un kendinden mayalı 7 Tahıllı karışımını almıştım, onu yapayım derken; biraz değişik birşey yapayım dedim ve birkaç malzeme daha ekleyerek simit yaptım. Simitlerin fotoğraflarını çekme fırsatı da buldum ya fotoğrafları hikayesiyle birlikte paylaşıyorum şimdi.

Simitleri güzelce bir tabağa yerleştirdim, fotoğrafını çekmek için minik oğlumun uzağımda olmasını kolladım...tam çekeyim derken minik eller bir köşeden girdi araya; bir dakika bebeğim, güzelce fotoğraflarını çekeyim öyle ye simitlerden dedim, şöyle hafifçe ittim elini ama fotoğraf çekme çabam da devam ediyor. Sonra öbür köşeden girdi tabağa minik eller eh üçüncü fotoğrafta da simitlerden biri yok oldu:) Tabii net güzel bir fotoğraf çekmeye çalışıyorum onun için sonra yine birkaç poz çektim ama sonra çektiklerime bakınca bu paylaştıklarım beni çok güldürdü; en iyisi bunları yayınlayayım dedim artık:)





İşte hikaye böyle:) Şimdi simidin malzemelerini ve yapılışını aktarıyorum:
Malzemeler:
2 su bardağı kendinden mayalı 7 Tahıllı Söke Un (ekmek unu)
1,5 bardaktan biraz fazla süt
1 çay bardağına yakın sıvı yağ
2 kaşık tereyağ
2 tatlı kaşığı şeker
1 avuç kuru üzüm
Biraz su
Üzeri için bir yumurta sarısı ve çörek otu
Yapılışı:
Malzemeleri karıştırıp kıvamı elime yapışmayacak hale gelene kadar su ilave ederek yoğurdum. Simit şeklini vererek yağlı kağıt serili tepsiye dizdim, üzerine yumurta sarısı sürüp çörek otu serptim. 175 derecelik ısıtılımış fırında 20-25 dakika kadar pişirdim.
Siz de hem sağlıklı hem de doyurucu bu simitlerden yapmak isterseniz, şimdiden elinize sağlık diyorum!

29 Eylül 2010 Çarşamba

Gemili Pano




Yine bir arkadaş ziyareti öncesinde tamam dedim fırsatını buldum; hemen şöyle boyama birşeyler yapmam lazım. Bayram tatilinde çok sevdiğim arkadaşlarımız bizi Ağva'daki yazlıklarına davet ettiler. Ev hediyesinin yazlığa uygun olması gerekiyordu tabii; evin ayrıntılarını da bilmediğim için sanırım en uygunu böyle denizli gemili manzaralı bir panoydu. Ev sahibi fotoğraf sanatçısı; sevgili ev sahibesi de malum sanattan haberdar, estetik anlayışı olan tatlı bir arkadaşım. Hal böyle olunca bu pano ortaya çıkana kadar epey heyecanlandım. Nasıl bulacaklarını merak ettim çok. Gördüklerinde çok beğendiler neyse ki. İnsanın üretmesi kendi açısından zaten ayrı bir keyif mutlaka; yaptığının beğenilmesi de şevk veriyor insana.

Panonun yapılışına gelince...Zor transfer tekniği uyguladım. Zımparaladıktan sonra üç kat krem rengine boyadım. Daha sonra renkli fotokopinin ön yüzüne ve ahşabın üzerine transfer tutkalı sürerek kabarcık kalmayacak şekilde fotokopiyi ahşaba yapıştırdım. Sonucun iyi olması için bu aşama önemli. Bu işlemin sonucunda renkli fotokopideki resim, ahşabın üzerine aktarılmış oluyor. Resimde kayba uğramamak için kabarcık kalmaması gerekiyor. Dört saat kadar beklettikten sonra süngeri ve yüzeyi hafifçe ıslatarak süngeri dairesel hareketlerle fotokopiyi yapıştırdığım yüzeyin üzerinde gezdirdim ve kağıdın soyulmasını sağladım. Bu işlemi de çok dikkatlice yapmak gerekiyor; ne çok ne az ıslatmak, süngeri ne çok ne az bastırmak gerekiyor. Süngerle soyma işleminden sonra yüzeyi biraz kurutup elinizi hafifçe ıslatarak soyma işlemine kağıttan eser kalmayana kadar devam ediyorsunuz. Daha sonra da boyama ile resim tamamlanıyor.

Resmi http://www.mystudios.com/ 'dan aldım. Linki şiddetle tavsiye ediyorum. Bu adreste ünlü ressamların resimlerine ve bilgilerine ulaşabilirsiniz.

17 Eylül 2010 Cuma

Kedi Dili Tatlısı








Şimdi paylaşacağım tatlı öyle bayram filan beklemeye gerek duymadan canınızın her çektiğinde ya da misafirinize kolayca yapabileceğiniz, lezzetli, hafif, biraz da klasik bir tatlı: Kedi Dili Tatlısı. Tarife internette güzel bir blogda rastladım ve şeker miktarını biraz azaltarak denedim. Adresi not almayı unutmuşum; üye olduğum sitelerden biri hatta ama araştırıp adresi de buraya eklemeye çalışacağım. Ondan önce olur da tarif sahibi arkadaşım denk gelirse kusuruma bakmasın.



Malzemeler:



- 1 litre süt


- 2 yemek kaşığı un


- 2 yemek kaşığı nişasta


- 2 yemek kaşığı hindistan cevizi


- 1 su bardağından bir parmak az şeker

- 50 gram margarin


- Kedi dili bisküvi


- Kakaolu bisküvi



Yapılışı:



Margarin hariç malzemeleri karıştırarak pişirin, kaynadıktan sonra margarini ilave ederek iki üç dakika daha kaynatın. Kedi dili bisküvileri sütle ıslatıp borcama dizin ve üzerine hazırladığınız muhallebiyi yayın. Kakaolu bisküvileri ufalayıp toz haline getirin ve tatlının üzerine serpin. Afiyet olsun!...

1 Eylül 2010 Çarşamba

Çikolatalı Yıldız Pasta

Canım yeğenimin doğum günü için yaptığım yıldız şeklindeki pastayı sizinle paylaşıyorum. Daha önce oğlumun doğum günü için yaptığım şekilli pastayı yeğenim çok beğenmişti ve "Teyze hani Kartal'ın doğum gününde yapmıştın ya işte aynı öyle bir pasta yap bana" dedi ve yıldız şeklinde olmasını istedi. Şekilli pasta yaparken kalıp kullanmıyorum. Bazen oğlumun oyuncaklarını model alıyorum ve resmini çıkarıp yapacağım pastaya göre büyütüyorum. Ama yıldızlı pasta için yıldızı yağlı kağıda bir öyle çizdim bir böyle çizdim bir türlü güzel birşey çıkaramadım. En sonunda yaptığım pandispanyanın üzerine bıçakla çizdim ve öylece kestim. Pastanın son halini görünce tatlı Ekin'im "inanmıyorum teyze müthiş olmuş bu" dedi ve tabii bunu duydum ya çabalarıma değdi.




Kakaolu pandispanyayı büyük fırın tepsisinde pişirip şekilli olarak kestim. Sonra ortadan dikkatlice ikiye ayırdım ve alt katını şekerli suyla ıslatıp hazırladığım kremayı üzerine sürdüm. Eşit dağılmasını sağlayarak da üzerine yeğenimin aldığı zengin renkli çikolatalardan serptim ve pandispanyanın diğer yarısına kremanın kalan yarısını sürerek yine dikkatlice diğer katın üzerine yerleştirdim ve üzerini yine şekerli suyla ıslattım. Sonra da hazırladığım çikolata sosunu üzerine sürdüm ve renkli inci pasta süsleriyle süsledim.



Lezzet olarak da yaza yakışan hafiflikte bir pasta oldu.



Bu kadar mı tatlı olur bir yeğen? Senin tadının yanında pastanı tadı ne ki:) Nice mutlu yaşlara Ekin'im...

30 Ağustos 2010 Pazartesi

Kremalı Yaz Tatlısı

Sıcak yaz gününde iftar sofrası tatlısız olmuyor ama; şöyle hafif ve serin bir tat istiyor insan.Davet soframda aynen öyle bir tatlı olsun diye düşünüp tarif defterimi karıştırdım, internete bakındım, daha önce tattıklarım derken, bu doğaçlama tatlı çıktı elimden.




Tatlıyı kare borcamda yaptım, dokuz doyurucu dilim ve güzel bir sunum oldu.

Tarifi paylaşıyorum:

Krema için malzemeler:

- Yarım litre süt

- Yarım su bardağı un

- Yarım su bardağından bir parmak az toz şeker

Malzemeleri karıştırarak pişirin ve soğutun. Krema soğuduktan sonra iki paket sade krem şantiyi bir bardak soğuk sütle hazırlayın. Krem şantinin yarısını kremaya ekleyip güzelce çırpın. Borcama sütle ıslattığınız Eti Burçak bisküvileri dizin. Üzerine şantili kremayı ekleyin. Onun üzerini de kalan krem şantiyle kaplayın ve üzerine ceviz fındık karışımını serpip buzdolabında bekletin. Afiyet olsun!






29 Ağustos 2010 Pazar

Sanatsever Anne

Finlandiya'da yaşayan sanat meraklısı Adele Enersen'ın iki aylık kızı Mila'nın uyku hallerini paylaştığı blog, internette tıklanma rekoru kırıyormuş:)


32 yaşındaki anne, kızının uyurken birbirinden farklı konseptte ve renkte fotoğraflarını çekip hergün siteye ekliyormuş.
Huzurlu bebek, annesinin sanat ışığında mışıl mışıl uyuyor:)
Kaynak: İnsanat

Başının Eti

Bir erkeğin en güzel yeri kafasının etidir; milyonlarca kadın yanılıyor olamaz:)




23 Ağustos 2010 Pazartesi

Ahşap Boyama Anahtarlık



Yine peçete dekupajı uyguladığım bir obje. Evimizde kullandığımız anahtarlıktan esinlendim doğrusu. Onun üzerinde ahşap sevimli bir kuş, halat ve dünya var. Sevimli küçük kuşun antremizin duvarına kattığı keyfi ben de arkadaşıma hediye ettiğim bu anahtarlığa katmak istedim. Bu anahtarlık için seçtiğim peçetedeki halatlar da öyle yerli yerine oturdu ki sanki peçete bu obje için yapılmış diyeceğim.



Anahtarlığın üzerindeki kuşa rölyef pasta ile boyut kattım. Çatısına da yine rölyef pasta uygulayıp kürdan yardımıyla çatı dokusu kazandırdım. Sonra da beyaz boyayla süpürme yöntemiyle üzerinden geçtim.



Anahtarlığın içini boyamadan önce kancaları çıkardım ve boya kuruduktan sonra yeniden taktım, böylece boya bulaştırmaktan kancaları kurtardım. Su bazlı vernik kullandım.

Arkadaşlarımın yeni ev hediyesi oldu bu anahtarlık. Yeni evlerinin kapısını açan anahtarın evi olsun diye...Sevgilerimle...

15 Ağustos 2010 Pazar

Ahşap Boyama Gazetelik




Ahşap boyamada peçeteyle çalışmayı daha önce denemediyseniz mutlaka ilk fırsatta deneyin derim. Hatta bu çalışmamda olduğu gibi peçeteye pasta rölyef ile boyut kazandırın. Sonuçtan siz de memnun kalırsınız inanın; çalışma daha bitmeden bir sonrakinde de yine aynı teknikle neler yapacağınızı planlamaya başlarsınız benim gibi:)

Zemin açık renk boyandıktan sonra peçete tutkalıyla peçete ahşaba sabitleniyor. Sonra pasta rölyef ile peçetedeki resmin üzeri dolduruluyor. Rölyef kuruduktan sonra aynı motifli peçete yine peçete tutkalıyla rölyefli kısmın üzerine dikkatlice yapıştırılıyor. Resme uygun olarak da boyama ile işlem tamamlanıyor.

Peçete ile pasta rölyef çalışmasının püf noktası; pasta rölyef uygularken peçetedeki resmin sınırlarından içe doğru yani çizgileri taşırmadan uygulanması. Bir de büyük kaplardaki pasta rölyeflerle değil; küçük tüplerdekilerle çalışmak gerekiyor. Rölyef ne kadar kalın geçilirse uygulama o kadar güzel oluyor.

15 Haziran 2010 Salı

Kırmızılı Kolay Transferli Pano





Bu pano gerçekten de tablo gibi oldu, sizce de öyle değil mi? Kolay transfer uyguladığım bu panoda gördüğünüz gibi kırmızı renk hakim. Çok keyifle yaptığım bir çalışma oldu benim için. Önce ahşabı açık renge boyuyorsunuz, sonra kolay transferi üzerine yerleştirip sünger yardımıyla dengeli bir şekilde ıslatıyorsunuz. İyi bir sonuç almak için süngeri üzerinde hafif ve dairesel hareketlerle gezdirmek gerekiyor. Transfer kağıdı yavaş yavaş kabuğundan (onun bir adı vardır ya bu tabir de tarife yeterli sanırım) ayrılmaya başlıyor ve o zaman da dikkatlice üzerinden tamamen ayrılmasını sağlıyorsunuz. Daha sonra resmi boyama ile tamamlamak da son derece keyifli. Ben üzerindeki çiçekleri biraz daha zenginleştirip çiçeklerin ortalarından da boyutlu sarı boyayla geçtim. Çalışmayı su bazlı vernikle tamamladım.







Bu da farklı ışıklı bir fotoğrafı panonun. Zor transferin keyfi bi yana, kolay transferin sonucundan da çok memnun kaldım. Çalışmaya kolaylık kattığı bir gerçek ve yine zor transferde olduğu gibi boyamayla tamamlamak gerekiyor, yani emek istiyor. Zor transferden bir farkı da daha parlak renkli bir sonuç elde ediliyor. Denemelisiniz diyorum şahsen.

8 Haziran 2010 Salı

Pembeli Ahşap Boyama Çerçeve



Arkadaşımın yeni doğan kız bebeği için yaptığım çerçeve. Ponpon fırça yardımıyla
boyadım ve kabarık çıkartmalarla süsleyip sprey vernikle tamamladım.










Üzerindeki sevimli çıkartmaları almak için kırtasiyeye gittim ve "çıkartma çeşidiniz var mı?"
diye sordum; "çıkartma mıı?" diye sordu adam. " Hani defterlere filan yapıştırılıyor renkli çiçekli, böcekli..." diye tarif etmeye çalıştım ve nihayet adamcağız " hıı çıkartma değil de sticker var" diye bu tatlı çıkartmaları gösterdi:) Eskiden çıkartma derdik biz, şimdi olmuş adı sticker:) Yabancılaşıyoruz ya, hadi öyle olsun...





Sonuçta çıkartmalar tam da istediğim rengi ve hareketi kattı çerçeveye. Bu arada çıkartmaları Cadence'nin her çeşit hobi materyalini yapıştırabilen "çok amaçlı yapıştırıcı"sıyla yapıştırdım. Ürünü kullanmanızı tavsiye ederim; su bazlı, çok amaçlı, kuvvetli ve şeffaf. Çıkartmalar vernik aşamasında da problem çıkarmadı. Parlak vernik de yine istediğim sonucu verdi ve çerçeveye yeterli pırıltıyı kattı bence. Mat vernik her objeye olmazmış, kabul ediyorum:)


21 Mayıs 2010 Cuma

Kalpli Kutu




Kalpli kutunun içine kalpli kurabiyeler ne de güzel olur!





Astar boyamanın ardından peçete dekupajı yaptım. Şekli itibariyle çok
girintili çıkıntılı olduğu için peçete dekupajı biraz zorlayıcı gelebilir ama
merak etmeyin; kenar köşelerde bol bol yama yapabilirsiniz.










18 Mayıs 2010 Salı

Elle Boyama Ahşap Kutu



Bir minik kutu daha. Oğlumun arkadaşının annesi (yani arkadaşım) kızının bebeklik hatıraları için çok güzel bir sandık hazırlıyor ve bu kutu da minik eşyalarından birilerini saklayacak yıllarca. Kutunun üzerindeki resim kopya kağıdıyla kutuya geçirildi ve elle boyama yapıldı. Desen üzerindeki boyamaların üzerinden üç kat geçildi. Ponpon fırçayla da etrafındaki yeşil renk verildi. Ahşabın üzerine ince fırçalarla böyle bir boyama yapmak, resim kağıdını boyamaktan epeyce farklı. Tek hamlelerle düzgünce yapmak lazım boyamayı; zira hatayı düzeltmek pek kolay olmuyor. Ayrıntısız boyamalara göre de çok daha heyecan verici olduğunu söylemeliyim. Bu kutucuğu boyamak benim için çokça keyifli oldu.

17 Mayıs 2010 Pazartesi

Farenin Hikayesi

Duvardaki catlaktan bakan fare, çiftlik sahibi ile

karisinin bir paket actiklarini gordu."Icinde

yiyecek mi var?'" derken... Bir baktı ki fare kapanı!!.




Hemen bahceye kosup, alarmi verdi :

Evde kapan var! Evde kapan var!'


Tavuk gidaklayip , kafayi kaldirdi ve

'Bay fare", bu sizin icin ciddi bir sorun

olsa da sahsen, beni ilgilendiren bir tarafi

yok ne yazik ki! .

Fare donup bu sefer domuzcuga,

"Evde kapan var, evde kapan var"! dedi.

Domuzcuk konuyla ilgilendi ama, kendi

hesabina 'Uzgunum bay fare, vah, vah

emin ol senin icin dua edecegim" dedi.

Fare bu kez öküze yoneldi:

"Evde kapan var!" "Evde kapan var!"

diye bagirdi nefes nefese. Öküz: 'Wow,

Bay Fare, senin icin uzuldum,

ama burnumu sokacagim bir sey degil.' dedi.

E farenin de basini egip, gitmekten baska caresi

kalmamisti.. .

Yalnizlik ve terkedilmislik hisleri icinde, fare kapani

ile artik....tek basina basa cikmaya calisacakti! .

***

O aksam evde, alisilmamis bir ses duyuldu. Sanki bir

kapan, avinin uzerine kapanmisti. Sese kosan cifcinin

karisi, karanlikta kapana, zehirli bir yilanın kuyrugu

kaptirdigini gormemis, yilan da onu isirmisti..

Ciftci karisini hastaneye kosturdu, karisi eve atesli

dondu. E atesli insana ne verilir?? Sicacik bir tavuk

corbasi!!!. Tavuk acilen pisirilmis! Ama kadin hala

iyilesmiyormus, E es dost ahbap, gelince hasta

ziyaretine, ciftci de sofraya domuzcugu cikarmak

zorunda kalmis!!!. Ama ciftcinin karisi iyilesmemis;

ölmüs!!!!!. Aman ne kalabalik gelmis cenazeye,

ne kalabalik!!! Bu sefer de konuklari, doyurmak icin

kesilen öküz olmus.... Fareye de olan biteni deliginin

ardindan izlemek kalmis!....

***

Onun icin bir daha, seni ilgilendirmeyen bir sorun

karsina cikarsa... bir dusun!!! ----



Birimiz tehdit altindaysak, hepimiz risk altindayiz.

Bu hayat denen yolculukta birlikte yol almaktayiz..

Birbirimizi kollayip, güç ve güven paylaşmalıyız.








UNUTMA. . . . . .


HEPİMİZ, BIRBIRİMİZİN HALI TEZGAHINDA

HAYATI ÖNEMİ OLAN İPLİKLERİZ!!!!

VE ŞÖYLE YA DA BÖYLE,

HAYATLARIMIZ BİRLİKTE DOKUNUYOR.

16 Mayıs 2010 Pazar

Koko Kek





Dün gece, bugün gelecek misafirlerim için kek mi yapsam tatlı mı yapsam, yeni bir tarif bulsam da denesem derken, Koko Kek tarifini buldum ve yaptım. Vaktim çok yoktu o yüzden zamanımı fazla almayacak bir tarif gerekliydi ve işte bu kek, çok pratik ve bir o kadar da hafif ve çok ama çok lezzetli. Tadı acıbadem kurabiyeyi andırıyor diyebilirim. Tarifte verildiği gibi hazır pandispanyayla yaptım ama tadına bakınca hiç de öyle hazır kek gibi bir lezzet değil ortaya çıkan. Vakti olanlar tabii pandispanyayı da kendi yapabilir. Tarifi Derya Baykal'ın Deryalı Günler'de vermişler ve Mutfak Günlüğüm blogunun sahibi Özlem Hanım da hemen tarifi denemiş ve güzel fotoğrafıyla blogunda paylaşmış. Ben de paylaşımı için buradan kendisine teşekkür ediyorum.


Malzemeler:

- Tek kat pastaban (hazır sade pandispanya)
- 1 su bardağı hindistan cevizi
- 1 su bardağından iki parmak az toz şeker
- Yarım çay bardağı sıvı yağ
- 2 yumurta

Malzemeleri karıştırıp beş dakika kadar çırpın. Tek kat hazır pandispanyayı, yağlanmış ısıya dayanıklı kalıba yerleştirin ve karışımı üzerine ekleyin. Önceden 180 derecede ısıtılmış fırında 15-20 dakika pişirin.

İşte hepsi bu kadar. Afiyet olsun!

http://ozlemingunlugu.blogspot.com/2007/09/koko-kek.html

5 Mayıs 2010 Çarşamba

Homer Simpson'lı Ahşap Boyama Pano




Ahşap boyamada sınır yok görüyorsunuz ki:) Kabul ediyorum tepsi ya da başka objeleri boyamak çok keyifli ama; ressamların tablolarını ahşaba aktarma fikri benim için hepsinden üstün bir keyif. Bir ressam Simpsonlar'ın Homer'ını yapmış; hem de ünlü ressam Rambrandt'ın tarzıyla; ne de güzel yapmış:) 

Bu çalışmada zor transfer tekniği uyguladım ve boyama ile resmi tamamladım, üzerine sentetik vernik uyguladım. Bir de fotoğraf makinem daha iyi olsa aslında daha net bir şekilde paylaşabileceğim ama yine de buna şükür diyorum:)

Bu arada arkadaşımın iki buçuk yaşındaki güzel kızı bu resmi görünce "anne değiştir bunu ben bundan çok korkooo" dedi:) Büyüyünce Simpsonlar'ı o da sevecek biliyorum:)

19 Nisan 2010 Pazartesi

Yılbaşı Kutusu




Her ne kadar bahar geldiyse de yaptığım bu sevimli kutuyu paylaşmadan edemeyeceğim. Bu kutuyu yılbaşı için yapmıştım, içine yılbaşı kurabiyeleri koyup sunmayı düşünerek. Üzerindeki sevimli aile resmi öyle keyifli ki, hakkaten buz gibi karlı bir kış gününün ardından çıkan sıcacık güneşle masmavi gökyüzünü hatırlatıyor bana.


Bu ahşap kutuda dekupaj uyguladım ve kutunun yanları
ndaki mavi renkli boyamayı stencil fırçasıyla dik vuruşlarla yaptım. İşin aslı, böyle bir kutuyu boyamak, büyük objeleri boyamaktan biraz daha uğraştırıcı; yani sanki obje küçüldükçe işi artıyor ama olsun:)

7 Nisan 2010 Çarşamba

Transfer Teknikli Eskitmeli Tepsi





Aslında üretmeye devam ediyorum ama epey zaman olmuş bloguma birşeyler eklemeyeli. Son zamanlarda ahşap boyamayla haşır neşirim; bebeğimin doğumundan sonra epey ara vermiştim ama o aranın sonunda bir kursa gitmeye başladım ve bu keyifli işin sınırının olmadığını, bir o kadar da tarifsiz keyifli olduğunu çok daha iyi anladım. Üstelik daha önceleri sadece kendim araştırarak uygulamaya çalışırken, artık bir yol göstericiyle yola devam ediyorum ve bunun da keyfini çıkarıyorum doğrusu.

Her ne kadar obje çeşitleri zengin olsa da tepsi yapmak bana her zaman keyif veriyor; çünkü onu da milyon çeşit yapabiliyor insan...

Transfer tekniği uyguladım bu tepside. Zımpara ve astar boyanın ardından tepsiye uygulayacağım renkli fotokopi resmin üzerine transfer tutkalını dengeli bir şekilde sürdüm ve tepsiye boşluksuz olarak yapıştırdım. Bu işlemin ardından devam etmek için en az dört saat beklemek gerekiyor. Süre tamamlandıktan sonra süngeri ıslatarak dikkatli bir şekilde kağıdı soydum ve resmi boyama ile tamamladım. Tepsinin kenarlarını somon rengine boyayıp üzerine kahverengi eskitme yaptım. Tepsinin kenarlarına parmak yaldız uyguladıktan sonra da önce iki kat sprey vernik ve iki kat da sentetik parlak vernik uyguladım. Önceleri hep mat vernikten yanayken, niye yalan söyleyeyim parlak verniğin parıltısına da bayağı kapıldım:)
Powered By Blogger
Sevgili Ziyaretçim,
Blogumda aradığını bulmanı ve ziyaretinin keyifle geçmesini dilerim. Sevgi ve sağlıkla...