27 Aralık 2011 Salı

Yeryüzünde Yaşam




‎1- Size bir vücut verilecektir. Onu beğenebilir ya da ondan nefret edebilirsiniz, ancak kesin olan bir şey varsa o da ömrünüzün geri kalanı boyunca ona sahip olacağınızdır.

2- Dersler öğreneceksiniz. “Yeryüzünde Yaşam” isimli tam zamanlı bir okula kaydoluyorsunuz. Her kişi veya her olay birer “Evrensel Öğretmen”dir.

3- Hatalar yoktur, yalnızca dersler vardır. Büyümek bir deneyim sürecidir. “Başarı” kadar “yenilgiler” de bu sürecin bir parçasıdır.

4- Bir ders öğrenilene kadar tekrar edilir. Bu ders, ta ki siz öğrenene kadar size çeşitli biçimlerde anlatılır. Ancak ondan sonra bir sonraki derse geçebilirsiniz.

5- Eğer kolay dersleri öğrenemezseniz, bu dersler giderek zorlaşırlar. Dışsal sorunlar içsel durumunuzun kesin bir yansımasıdır. İçsel engelleri ortadan kaldırdığınız zaman dış dünyanız değişir. Acı, evrenin sizin dikkatinizi çekme şeklidir.

6- Davranışlarınız değiştiği zaman bir dersi öğrenmiş olduğunuzu anlarsınız. Bilgelik egzersizdir. Bir şeyin bir parçası, hiçbir şeyin bir çoğundan daha iyidir.

7- “Bura”dan daha iyi bir “orası” yoktur. “Orası” dediğiniz yer “burası” olduğu zaman gene “bura”ya kıyasla daha iyiymiş gibi görünen bir “orası” olacaktır.

8- Diğer insanlar yalnızca sizin aynanızdır. Diğer bir kişinin bir yönü sizin kendinizde sevdiğiniz ya da nefret ettiğiniz bir yönünüzü yansıtmadıkça, onu sevmeniz ya da ondan nefret etmeniz mümkün değildir.

9- Yaşamınız size bağlıdır. Yaşam size tuvali sunar, resmi siz yaparsınız. Yaşamınıza sahip çıkın, yoksa başkası sahip çıkacaktır.

10- Daima ne isterseniz onu alırsınız. Bilinçaltınız kendinize çektiğiniz enerjileri, deneyimleri ve insanları doğrulukla belirler. Dolayısıyla ne istediğinizi bilmenin en güvenilir yolu neye sahip olduğunuzu görebilmektir. Kurbanlar yoktur, yalnızca öğrenciler vardır.

11- Doğru ya da yanlış yoktur ama sonuçlar vardır. Ahlaki yaklaşımların faydası olmaz. Yargılamalar ise yalnızca davranış kalıplarını korumak içindir. Yalnızca yapabildiğinizin en iyisini yapın.

12- Cevaplar kendi içinizdedir. Çocukların başkalarının rehberliğine ihtiyacı vardır; bizler ise olgunlaştıkça “Ruhun Yasaları”nın yazılı olduğu kalbimize güveniriz. Bildikleriniz duyduklarınızdan, okuduklarınızdan ya da size söylenenlerden çok daha fazladır. Yapmanız gereken yegane şey bakmak, dinlemek ve güvenmektir.

13- Tüm bunları unutacaksınız.

14- Ne zaman arzu ederseniz hatırlayabilirsiniz.
 

20 Aralık 2011 Salı

Çocuklarınızın yaşlarına göre hobiler


Bebeğinizin doğumundan itibaren gelişimini, oyun ve oyuncaklara yaklaşım ve tepkilerini izleyerek, hobi alanlarını tahmin etmeniz mümkün. Bebeklerin aylarına göre oynadıkları oyunlar, seçeceği hobi alanlarının ipuçlarını veriyor. Bebeğiniz hareketi çok seviyorsa, spor gibi dinamik hobilere yönlendirebilirsiniz. Hareketten daha çok araştırmacı bir ruha sahipse, onu bilime yönlendirebilirsiniz. Bu yönlendirmeleri yapabilmek için, çocuğunuzu bebeklik döneminden itibaren çok iyi gözlemlemeli, kendi tercihleriniz yerine onun becerileri ve ilgi alanlarına göre bir hobi edinmesini sağlamalısınız .

Çocuğunuza hobi kazandırmak için uygun zaman dilimi ilk çocukluk dönemi; yani 0-6 yaş dönemidir. Onları iyi gözlemleyerek, yeteneklerini tanıyarak sevecekleri hobi alanlarına yönlendirmeli, teşvik etmelisiniz. Kendi yeteneklerini keşfetmesi ve sevip sevmeyeceğini anlayabilmesi için deneyim şansı vermeniz ve desteklemeniz gerekiyor. Öğrenme isteklerinin kalıcı olması ve mutlu bir çocuk olması için, edindikleri hobi konusunda yeterince teşvik ve takdir etmeli. Devami

19 Aralık 2011 Pazartesi

Evden çalışmak isteyen kadınları ve onlari arayanlari buluşturan platform



Son yıllarda kadınlar, geçmiş dönemlerde iyi eğitimlerden geçmiş ve iş hayatında yerlerini almış olsalar da anne olduktan sonra, sadece küçük bir çocuğu değil; toplumumuzun bir parçası olacak olan küçük bir BİREY'i yetiştirmenin verdiği sorumluluk duygusuyla, hayatta en çok önemsedikleri kariyerlerini askıya alıp bebek veya çocuklarına kendileri bakmayı tercih ediyorlar. Kimileri de büyük şehirde yaşamanın getirdiği zorluklarla, ailelerinden uzakta, çocuklarını emanet edebilecekleri, güvenecekleri birileri olmadığından, tek başlarına çocuklarını yetiştirmeye çalışıyorlar. Bu ve bunlar gibi sebeplerle iş hayatlarına ara veren anneler, hayatta kendilerini iş alanlarında da değerli hissetmek, çocuklu yaşamın getirdiği çocuğa endeksli hayatlarından bir nebze uzaklaşmak ve aile bütçesine katkıda bulunabilmek için arayışa giriyorlar ama çocukla birlikte tam zamanlı işlerde çalışamayabiliyorlar. Kimi iş hayatından uzak kadınlar da becerileri doğrultusunda evden çalışmak isteyebiliyor. Tam bu noktada çoğu kadın ah keşke evde bir işim olsa, para kazansam...hayalleri kurarken ama nasıl? sorusu hayallerinin önünü kapatabiliyor.



 Girişimci bir anne, profilini çizmeye çalıştığım bu çalışkan anneler için  Evden çalışmak isteyen kadınları ve onları arayanları buluşturan bir platform sunuyor. Aşağıdaki linke tıklayın, mutlaka okuyun ve not edin!

15 Aralık 2011 Perşembe

Kremalı ve haşhaşlı krakerler

Minik oğlumun doğum günü için yaptığım krakerlerin tarifi İş Bankası Yayınları'ndan Dünyanın En Güzel Kurabiyeleri kitabından. Kitaptaki tariften farklı olarak kremayı ve haşhaşı biraz fazla kullandım. Kremanın yoğunluğu müthiş bir aroma verdi. Tarifteki yağ miktarının azlığı ve kremanın varlığı bu krakerleri çok özel kılıyor. Tarifin çörekotlu ve susamlı versiyonuna UzumYabanmersiniPekmez blogumdan ulaşabilirsiniz.



Malzemeler:

  • 1 su bardağı tam buğday unu
  • 1/4 tatlı kaşığı tuz
  • 1 tatlı kaşığı bal (Aslında tarifte aynı ölçüde pudra şekeri var, bu kadar az bir miktarın zararı olmaz derseniz öyle uygulayın)
  • 1 yemek kaşığı tereyağ
  • 2 yemek kaşığı haşhaş
  • 1 kutuya yakın sade krema

Yapılışı:

Fırını önceden 150 derecede ısıtın. Unu tuzu, balı (tabii dilerseniz pudra şekerini) ve tereyağını karıştırıp iyice ovun. Haşhaşı ekleyip karıştırın ve kremayı sert bir hamur olacak şekilde yavaş yavaş ilave edip yoğurun. Hafifçe unlanmış bir yüzeye hamuru açın ve dilediğiniz kalıplarla kesin. Yağlanmamış tepsiye dizip üzerine hafifçe süt sürerek altın rengini alana kadar yaklaşık 20-25 dakika pişirin.

Özgeçmişinizdeki hobileriniz ne anlatır?



Özgeçmiş hazırlarken aldığınız eğitim, katıldığınız kurslar, sertifika programları ve iş tecrübelerinizin yanında bir de kişisel bilgileriniz yer alır. Hobileriniz de bu kişisel bilgilerden biridir. Özgeçmişinize yazacağınız hobileriniz, sizin tarzınız ve hayata bakışınız hakkında ipuçları verir.

Hobi mi faaliyet mi?
Özgeçmişinize hobilerinizi yazarken, özel ilgi alanlarınız ile hobinin ayrımını yapabilmek önemlidir. Sinemaya gitmek, müzik dinlemek gibi faaliyetler özel ilgi alanları, yapmaktan keyif aldığınız etkinliklerdir. Koleksiyon yapmak, tenis oynamak, elişleriyle uğraşmak hobidir. Şahsen bu ayrımı farkettikten sonra, özgeçmişleri inceleyerek iş görüşmesi yapacak bir işveren olsam, bu ayrımı yapabilen, farkındalığı yüksek bir bireyle görüşme yapmayı tercih ederim.

İşverenler hobilerinizi neden merak eder?
Hobileriniz işveren gözüyle, iş hayatınızın ve günlük rutinlerinizin dışında kendinize özel ayırdığınız zamanda yaptıklarınızdır. Neler yaparak kendinizi iyi hissettiğinizle işveren ilgilenebilir. Bunun nedenlerinden biri, yazının devamı

10 Aralık 2011 Cumartesi

Göründüğü Gibi mi?

Son zamanlarda beni en çok etkileyen fotoğraflardan biri aşağıdaki. Lütfen dikkatlice inceleyin.





Bu fotoğraf çölde develerin tam üzerinden çekilmiş ve yılın fotoğrafı ödülü almıştır. Dikkatlice bakarsanız beyaz çizgilerle develeri görebilirsiniz!

GÖRDÜĞÜNÜZ SİYAH ÇİZGİLER SADECE GÖLGE

Bazen problemlerimiz de bu gölgeler gibi büyük görünürler, fakat gerçekte çok küçüktürler .


Kaynak: Cine planet
Powered By Blogger
Sevgili Ziyaretçim,
Blogumda aradığını bulmanı ve ziyaretinin keyifle geçmesini dilerim. Sevgi ve sağlıkla...